Merhaba değerli İddaa Bülteni okurları. Umarım bol kazançlı bir hafta sonu geçirdiniz. Maçlar oldukça kolaydı ve çok fazla sürpriz sonuç yaşanmadı. Bana göre en büyük sürpriz Adana Demirspor’un sahasında Beşiktaş’ı yenememesi oldu. Gerçi bu maçtaki hakem hataları ve VAR saçmalığı kartalın işine geldi. Üstelik kara kartalın attığı gol dışında bir pozisyonunu da hatırlamıyorum. Garanti Maç Tahminleri: Şampiyonlar Ligi İddaa Son 16 yazımızda bu hafta içi oynanacak birbirinden harika maçları ele alacağız. Ama öncesinde VAR saçmalığı hakkında kısaca fikirlerimi beyan etmek zorundayım.
VAR Saçmalığına Bir Son Verin
Teknoloji geliştikçe her sektöre uygulanmasında bir sorun görmüyorum. Öncelikle bunu hemen ifade etmeliyim. Ancak iki şeyi birbirine karıştırmamak gerekiyor. Eğlence ile adalet asla aynı şey değildir. Eğlence aslında dramanın bir parçasıdır. Hakem hataları olabilir ve sonunda serüvenin bir parçası olarak hikayeye anlam katar.
Arjantin-İngiltere maçında Maradona’nın eliyle attığı gol sayılmasaydı bugün belki de futbolun en önemli hikayelerinden biri olmayacaktı. İngiltere’nin bir kupası olacaktı, belki. Peki hangisi daha önemli sizce hikaye değeri olarak. Bana göre VAR olmayan senaryo bir Dostoyevski kitabı ile eşdeğer. VAR’lı senaryo ise günümüz iğrenç haber sitelerinde yer alan çirkin bir yazı kadar değersiz.
Bir müzisyen olarak eğlencenin ne demek olduğu hakkında çok şey okudum. Futbol zaten 45 dakika. Bir insanı, hele ki günümüzde 45 dakika bir şeye odaklama ve ondan eğlence almasını beklemek çok zor. Bu nedenle bu 45 dakikayı düşürmüyorsanız içeriğini muhteşem bir tempoya sokmak zorundasınız. Peki VAR sizce bu tempoya iyilik mi yapıyor kötülük mü.
Düşünün bir orkestra Beethoven’ın 5. senfonisini çalarken kemanlardan biri sanki hatalı bir nota tınlatıyor. Orkestra şefi durun diyor. Reji inceleme yapıyor ve eğer bir hata varsa orkestra eseri orandan başlayarak tekrar çalıyor. Bu hikayeyi VAR sistemini anlatmak için değil akan bir sahnenin durması halinde izleyicinin nasıl etkileneceğini anlatmak için uydurdum. İşte futbolun başına gelen budur. Temposu bitmiştir. VAR futbola ihanettir ve VAR’ı destekleyen herkes bu işi eğlence için takip etmiyor demektir.
Adana Demirspor’un sayılmayan golü orta sahada hakemin gözünden kaçan bir faul nedeniyle verilmedi. Yani bu kadar da olmaz. Bu arada kara kartal VAR’dan en çok canı yanan takımdır, açık ara!
Madrid, Messi’den Kurtulamıyor
Kısa süre önce oynanan PSG-Lille maçını izlediniz mi? İzlemediyseniz bir özetine göz atabilirsiniz. Messi eski günlerine dönmek üzere. M’Bappe kazması biraz daha etkili olsa yeni bir Barça izleme şansımız bile olabilir. Messi’nin en formda olduğu süreçte karşısına Madrid’in çıkması büyük bir şans! Ama bu maçta Ramos’un da olmasını isterdim. PSG’ye transfer olan Ramos bir kere olsun Madrid’e karşı Messi ile oynasa ne kadar çok mutlu olurdu kim bilir.
İki takımda da önemli eksikler bulunuyor. PSG’de Neymar ve Herrera’nın oynamaları şüpheli. Ancak Madrid takımında öyle bir eksik var ki çok can acıtıyor. Takımın bu sene her şeyi olan Benzema bu maçta forma giyemeyecek. Paris’te oynanacak maçta Madrid’in işi çok zor.
PSG galibiyeti oranı düşen maçlar arasında yer alıyor. Nesine sitesinde maçın oranı 1,69’a kadar düştü. Ancak karşılaştırmalı oranlara da bakalım. Misli.com süper oran kampanyası ve iddaa.com kral fırsatlar kampanyası ile daha yüksek oran vermeye başladı.
Evet, misli 1.87 oran veriyor. Aradaki fark çok yüksek. Bu gidişle Nesine batar. iddaa.com da 1,86 veriyor. Maç sonucu 2 oranı ise 3,60.
Real Madrid son 5 maçta sadece 1 galibiyet alabildi. Bununla birlikte PSG önüne geleni dağıtıyor. Bu maçta ev sahibi çok avantajlı. Önlerindeki tek engel Real Madrid takımının tecrübesi olacak. Ancak Messi varsa Madrid için işler o kadar iyi gitmiyor. MS1 bence banko.
Manchester City Ne Yapacak?
Arap sermayesi ile desteklenen PSG, Madrid karşısında galibiyet ararken bir diğer Arap takımı Manchester City devler ligini kazanmak istiyor. Geçen yıl bu hedeflerine çok yaklaştılar. Ancak işte tecrübe çok önemli. Final heyecanını iyi bilen Chelsea favori olmamasına rağmen City takımını tokatlayıp eve yolladı. Her iki Arap takımı da henüz bu kupada kupaya erişmeyi başaramadı.
City son 16 turunda Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon ile oynayacak. Lizbon Beşiktaş’ın 0 çektiği grupta Dortmund’u da geçerek son 16 turuna kalmayı başardı. Ancak Dortmund takımında Haaland’ın sakatlığı nedeneyle sadece Beşiktaş maçlarında oynadığını hatırlatalım. Olaya bak. Adam dört maç kaçırdı. Bizim maçlarda oynayıp goller attı. Neyse ki ikinci maçta oyuna sonradan girdi. Yoksa o maç da Liverpool maçı gibi sekize giderdi.
Lizbon temsilcisi bu sene inanılmaz bir form grafiği yakaladı. Çok fazla galibiyet alıyorlar. Ancak son maçta öyle bir maç oldu ki öf. Porto ile deplasmanda oynanan maçta Lizbon 3 kırmızı kart gördü. Porto da 2 kırmızı gördü. Maç da 2-2 berabere bitti. Lizbon sahasında City önünde kolay teslim olmayacaktır. City İngiltere dışında aynı etkiyi gösteremiyor. Bu nedenle maç sonucu 2 bana göre banko değil.
Hepimize bol şans!