Merhaba değerli İddaa Bülteni okurları. Türk futbolu yaklaşık 20 yıllık bir gerileme sürecinin ardından Avrupa’nın en kötüleri arasına girmeyi başardı. Avrupa Uluslar Ligi C grubuna kadar düştük. Bu hafta başlayan Uluslar Ligi mücadelelerinde rakiplerimiz Faroe Adaları, Litvanya ve Lüksemburg olacak. İşin kötüsü bazı spor yorumcuları Türkiye’nin bu kadar kolay bir grupta bile tulum çıkaramayacağını düşünüyor. Garanti maçlar uluslar Ligi yazımızda ilk maçımızdaki en banko tercihi bulmaya çalışacağız.
Türkiye-Faroe Adaları
Misli sitesindeki oranlara baktığımızda bu maçta Türkiye galibiyeti için bir seçenek yer almadığını görüyoruz. Yani Türkiye galibiyeti kesin olarak gösterilmiş. Faroe Adaları’nın oynadığı son maçlara baktığımızda aşırı farklı skorlar göremiyoruz. Bu maçlardan bazıları şu şekilde;
- İsrail-Faroe Adaları: 3-2
- Danimarka-Faroe Adaları: 3-1
- Faroe Adaları-İskoçya: 0-1
- Faroe Adaları-Avusturya: 0-2
- Faroe Adaları-Moldova: 2-1
- Faroe Adaları-Danimarka: 0-1
Gördüğünüz gibi Danimarka, İsrail, İskoçya ve hatta Avusturya gibi son dönemin önemli takımları Faroe adalarına fark atmayı başaramadı. İskoçya maçının ve Danimarka maçlarının 1 farklı galibiyetlerle bittiğini görüyoruz. Ancak Faroe bu maçların her ikisi de kendi sahasında oynadı.
Faroe Adaları’nın deplasmanda oynadığı maçlarda gol bulduğunu ancak çok fazla gol yediğini söyleyebiliriz. Faroe Adaları deplasmanda oynadığı İskoçya maçını 4-0 kaybederken, Avusturya maçını da 3-1 kaybetti.
Bu sonuçlara rağmen iddaa bülteninde üst oranı 1.31 olarak açılmış. Üstelik bu oran yabancı bahis siteleri tarafından verilen oranlardan daha düşük. Artık maalesef oldukça zayıf görülen takımlara karşı bile kendi sahamızda fark atmamıza kesin gözüyle bakamıyoruz. Neyse ki maç sonucu 1 tercihi bütün bahis siteleri tarafından kesin olarak gösterilmiş ve bu seçenek için bir oran belirlenmemiş.
Türkiye’nin bu gruptan lider olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Buna rağmen bizi üzen şey Uluslar Ligi’nde düştüğümüz dramatik grup. Türk futbolunun bir an önce içine düştüğü durumdan kurtulup yeniden sporcuların eline geçmesi gerekiyor.
Bana göre 1.31 oldukça iyi bir oran ve ben maçın farklı bitmesini istediğimden de o da olabilir, en az 3 golle tamamlanacağını düşünüyorum. Bu nedenle bu maçtaki banko tercihim 2,5 üst olacak.
Roland Garros erkekler turnuvasını kim kazanacak?
Türkiye milli takımının maçını uzun uzun yorumlamaya gerek duymadım. Muhtemelen siz de tahmin edersiniz ki hayatımda Faroe Adaları maçı izlemedim. Bundan sonra da izleyeceğim sanmıyorum. Yani işim bu olmasına rağmen bu kadar güzel maçın arasında, basketbol finalleri, tenis turnuvalarında harika eşleşmeler varken, oturup Faroe Adaları’nı izleyecek değilim.
Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Roland Garros Grand Slam turnuvasında yarı finale geldik. Yarı finale çıkan isimler Nadal, Zverev, Casper ve Cilic oldu.
Yarın yazacağımız yazıda hafta sonu oynanacak maçlar hakkındaki fikirlerimizi daha net bir şekilde belirtecim. Ancak şimdiden iddaa uzun vade oyunlarında bu turnuva için açılmış olan kazanan bahsini değerlendirmek istiyorum.
Yarı finale kalan oyunculardan Rafael Nadal ve Alexander Zverev iki büyük favori konumunda. Ve bu ikili yarı finalde karşılaşacaklar. Öyle görünüyor ki yarı finalin kazananı kupayı da kaldıracak. Peki toprak kortun kralı Rafael Nadal genç yetenek Zverev’i elemeyi başarabilecek mi.
Roland Garros kuralarını görenlerler iki dal arasında oluşan büyük farka şaşırdılar. Dallardan birinde Rafael Nadal, Djokovic, Zverev ve Alcaraz olması şaşkınlık yarattı. Diğer dalda ise Medvedev ve Thiem gibi nispeten zayıf oyuncular favori olarak gösteriliyor. Bunlar da elenince Marin ve Casper bu dalda yarı finale çıkmayı başardılar. 2 oyuncudan birinin finale çıkacak olması onlar için fazlasıyla büyük bir başarı.
Çeyrek finalde neler oldu?
Üst grup eşleşmelerinde çeyrek final heyecanı olağanüstü 2 çekişmeye sahne oldu. Açık söylemek gerekirse tenis camiasının büyük bir çoğunluğu Roland Garros yarı finalinde Djokovic-Alcaraz eşleşmesini bekliyordu. Ancak biz yaptığımız tahminlerde Nadal’ın 3-0 kazanacağını düşünmüştük. Nadal bizi yanılttı ve maçı 3-2 kazandı.
Bu maçta Djokovic oldukça iyi bir performans gösterse de Nadal toprak kodlardaki olağanüstü deneyimini sahaya yansıtmayı başardı. Maçtan önce düzenlenen basın toplantısında Djokovic, kendisinin şanslı olduğu konusundaki yorumlara katıldığını söylemişti. Maçtan sonra yapılan basın toplantısında ise oldukça kızgın ve duygusal bir görüntü verdi.
Basın toplantısında benim ilgimi çeken şey Djokovic’in Nadal’ın sakatlığı hakkında yaptığı kinayeli gönderme oldu. Djokovic, daha önce Nadal’ın çok kez sakatlandığını söylediğini ve bundan sadece 3 gün sonra sahaya çıkıp %100 performans gösterdiğine tanık olduğunu ifade etti. Benim buradan anladığım Novak Djokovic’in Nadal’ın sakatlığına şüpheli bakıyor olması.
Bir diğer çeyrek final maçında Alman Zverev, 19 yaşındaki son dönemin en popüler tenisçilerinden Alcaraz’ı elemeyi başardı.
Hem Nadal hem Zverev çeyrek final maçlarında yoruldular. Nadal maçını daha erken oynadı. Ancak iki tenisçi arasında ciddi bir yaş farkı bulunuyor. İki oyuncu arasında daha önce oynanan 9 maçın 6’sını Nadal kazandı. Daha önce bu iki oyuncu 5 kez Toprak kortta karşı karşıya geldiler. Bu maçların tamamını Rafael Nadal kazandı. 2 oyuncu daha önce sadece bir kez, 2017 yılında Avustralya açıkta bir büyük turnuvada karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmayı da Nadal 3-2 kazanmayı başardı.
Eğer Nadal bu turnuvayı da kazanırsa Djokovic ve Federer ile arasında geçen büyük turnuva kazanma yarışında bir adım daha öne geçmiş olacak. Djokovic ve Federer’in 20, Nadal’ın ise 22 büyük turnuva kupası olacak.
Hepimize bol şans!